FairLady Fuşya Nissan 350Z – ŞAH

Modifiye Fuşya Nissan 350Z
FairLady Fuşya Nissan 350Z – ŞAH
Saat 04.00 civarı İstanbul’dayız. Ardı ardına içilen sigara dumanı kokusunun kesif havasında beklerken gecenin karasını delen aydınlıkta olan 350z ufuktan bile seçiliyordu. 1-2 dakika sonra Fuşya rengi Nissan 350Z yanımdaydı. Şah buluşma yerimize tam zamanında gelmişti. Röportajın gerçekleşeceği mekâna gitmek için birlikte yola çıktığımızda Nissan 350Z’nin ne kadar özel bir araç olduğunu içimden sürekli tekrarlıyordum. İstanbul caddelerini, Varex egzozun sesiyle, sessizliği parçalayarak, röportajın olacağı mekâna varmıştık. Aynı anda iki valenin 350Z’ye koşması ne kadar özel bir araç olduğunun kanıtıydı.
Önceden ayırttığımız yerimize geçip Şahla biraz konuşuyoruz. Görüyoruz ki her şey dışarıdan göründüğü kadar basit değil. Her ne kadar masum görünse de bir o kadar asi, hırçın ve herkese karşı gelen 350Z’yi tanımak için bu işin gözümüzde uzmanı Şahla röportajımıza geçiyoruz. Ve Karşınızda Fairlady;
Modifiye Ruhu: Adınız çok ilginç Türkiye’de pek duymadığımız bir ad.. Hikayesi var mı Şah’ın?
Şah: Aslında kimliğimde yazan adım Gülşah fakat bu biraz kavga dövüş konmuş bir ad.. Babam annem ve ben nüfus müdürlüğüne gidip kimliğimi çıkarmaya kalkmışlar. (ne fena insanlar) neyse nüfus memuruna Şah yazdırmak istemiş babacım ama memur demiş olmaz.. babam demiş neden olmaz.. bu erkek adıdır kızdan şah mı olur demiş.. babamda cahil cahil konuşma Şah cinsiyeti olan bir unvan değildir demiş. Adam tutturmuş bu erkek adı. Babam başlamış Türkler kadın ve erkek ayrımcılığı yapmayan bir milletti. Kadınına da erkeğine de Şah’ta der Han’da der.. Şah Sanem, Şah Meran, Nesli Han, Ni Han saymış.. Adam sözünü yememek için yazmam diye tutturunca babam bağırmaya başlamış.. Annem araya girip tamam ne farkeder Gülşah yazalım olsun bitsin demiş. Adam kaşla göz arası Gülşah’ı yazmış işi halletmiş.İşte ismimim uzun ve acıklı hikayesi budur.
Ve asla istemiyeceğim şey bana hanım gibi sıfatlar kullanmanızdır.. Benim adım zaten sıfat.. Lüzumsuz laflarla seslenmeyelim birbirimize.
Modifiye Ruhu: Peki nasıl isterseniz Şah. Bir kadın olarak neden böyle bir arabayı tercih ettiniz?
Şah : Güçlü arabalar sadece erkeklerin tekelinde mi?
Modifiye Ruhu: Hım şöyle ki doğal olarak değil ama kontrol edilmesi çok zor büyük bir güç. Yani bu arabanın hakkını verip kullanıyor musunuz?
Şah : Meslek olarak 45 kişiyi 45 insanı yönetmek ve yönlendirmekle meşgulüm. 300 beygirciği de yönlendirebilirim diye düşünüyorum. Hakkıyla!
Modifiye Ruhu: Başka aracı neden düşünmediniz 350Z düşündünüz?
Şah : İlk başta düşündüğüm araç S2000’di. Fakat satılık olan Honda S2000’leri dolaştıktan sonra bu arabanın benim için yeterli olmadığını düşündüm. Daha güçlü bir araba istedim, daha konforlu, daha içinde olduğum anı yaşatacak, daha rüzgârı hissettirecek bir araba istedim. Bunun içinde birkaç şansım vardı. Bunlardan birisi 350Z’di. Ben araba alırken ararken bu araba karşıma çıktı. Bir gece yarısı ekranda gördüğüm numaraya whatsapp mesajı yazdım. Aracı nerde görebilirim diye. Tak 10sn sonra cevap geldi.. Atatürk Hava Limanında. Bu ve birkaç araca daha bakmaya gittim..Gezdiklerim içinde ikinci en iyiydi. En iyisi olarak gördüğüm kişi satmaktan vazgeçti..
Modifiye Ruhu: Birinci en iyisini Ram firması mı satıyordu?
Şah: Nişantaşı’nda bir adam satıyordu. Turuncu renk 2007 modeldi. Sonra bunu görmeye gittim. Aracı çok beğendim fakat araç beyaz. Allah’ım çıldırcam beyaz olacak bir araba değil.. Ben pazarlığımı yaparken kesinlikle araç kaplamaya gidecek ve benden çıkmayacak bu para dedim. Aldığım kişi sağolsun hiç 2 ettirmedi. Daha sonra aldığım zaman 10 gün arabaya binmedim. Çünkü beyaz bir 350z bana göre hem beyaza hem 350z’ye hakaretti.. Bu arabada beyazın saflığı olamaz. Bu araba hoyrat. Bu araba arsız. Kontrol edilemez atlara sahip. Bu arabaya beyazın saflığı olmaz. Fairlady zaten adı (Ateşli kadın).. Ev hanımı yada gelinlik hayalleri kuran bir genç kız değil bu araba. Uçuk bir şey bunun uçuk bir rengi uçuk bir tarzı var. Kızım için aslında ilk fikrim mordu. Yaldızlı mordu fakat Türkiye’de o renk bir kaplama folyosu bulamadık. Ben Avrupa’da bulmuştum. Burada bulabileceğim en iyi renk buydu seçtiğim kartelamızda. Bunu da yaptırırken çok zorluk çıkardılar. hatta yapan firma arabayı Şahin’e çevireceksin dedi.(Techart Murat) Ve araba hazır olduğunda telefon ettiler. Arabanız hazır alabilirsiniz diye. Arabayı kapının önüne koymuşlar. Firma iyi ki geldin dedi. Dükkânın önünde trafik varmış. İnsanlar durup resmini çekmek için trafik yaratmışlar. Ve bindiğim ilk gün yanımda dört kızın olduğu bir araba bana korna basıyor. Camı açtım buyurun ne oldu dedim zannettim ki bir şey oldu. Alkışlamaya başladılar deli gibi. Bravo bravo diye bağırıyorlar. Ne oldu dedim şaşırdım. Bu arabayı almak bu arabayı yöneten birisinin bir kadın olduğunu görünce sizi alkışlamak istedik dediler. İnanın zor bir şey değil çok güzel bir duygu. Rüzgarı yüzünde hissetmek, birden bire gaza bastığında seni arkaya ittiğini hissetmek o itişi hissetmek, bir şeye karşı mücadele verdiğini hissetmek, kimseye önermiyoruz ama belli bir süratin üzerine çıktığında kalbinin atışını hissetmek birde arabanın poposunu yanında gördüğünde kalbinin çarpması.. Bilmiyorum ama daha önce hiçbir erkek bu hissi yaratmadı.
Modifiye Ruhu: Manyak
Şah : Bunu da yazar mısın? Röportaj yapan kişi röportajcıya manyak dedi hahaha =)
Modifiye Ruhu: Yazacağım zaten. Varex kullanıyorsun neden? Varex var mıydı arabanın üzerinde aldığında?
Şah : Vardı. Varex ‘i Paşam Sezer yaptırmış önceden. Çok muhteşem bir duygu. O sesin tınısı, ahenki, kışkırtıcılığı. Varex ‘i oturduğum sokağa girene kadar kullanıyorum. Çünkü oturduğum sokaktaki insanlardan biriside annem. Annem arabanın sesini duyduğunda çıldırıyor. Zaten arabayı aldığımda da çok büyük tepki gösterdi 1 hafta konuşmadı benimle. Kaza yapıp ölmemden çok korkuyor. Bu tarz roadster kullanacaklara bir hatırlatma yapayım her şey kokpit i korumak için dizayn edilmiş. Öyle ki direksiyon bile Kaza anında direksiyonun göğsüne girmemesi için aşağıda, araba 1,5 ton kapılar 400kg yandan gelecek herhangi bir tehlikeye karşı mükemmel derecede koruyor. Her şeyi içindeki insanları korumak için yapılmış. Bu arabanın Japonya’daki reklamları anneniz motosiklet almanıza dahi izin verecek şeklindeydi. Yani bunu alma motosiklet al şeklinde yapılmıştı ama aslında ben kullanıcısı olarak söylüyorum çok güvende hissettiriyor kendini. Biliyorsun ki sana herhangi bir şey çarptığında tek şey maddi olacak çünkü çok koruyan bir arabanın içindesin. Bu duyguyu Lamborghini’nin içinde de hissetmiştim aynı duyguyu ve bir Lambo’da oturduğunda bilirsin ki önden, arkadan, yandan, darbeyi istediği yerden yesin şoförü ve yanındaki kişiyi araç koruyor. Honda S2000 de hissetmiyorsun, Mazda ’da da hissetmedim hâlbuki bunlarda Japon teknolojisi. Bir Lamborghini’de birde kendi 350Z’de hissediyorum.
Modifiye Ruhu: Bundan başka bir aracınız varmı ? Bunu ne zaman kullanıyorsunuz?
Şah : Gündelik aracım var. Zaten bunu alacak kişinin bununla işe gelip gitmesini düşünmesi bile vatana millete ihanet olur. Zira kilometrede 1 TL yakıyor en az. Yani işimin toplam geliş gidişi toplam 52 Km ve 52 TL yakacağım günde. 30 günde hesaplayın yani nasıl bir travma yaşayacağımı. Ayda 1500 TL üzeri benzin parası vereceğim. Onun dışında benim iş yerimin önünde 3 tane aşırtma var ve 3’üne de takılıyor araba. Üçünden de geçme şansım yok. Zaten bu tarz araba alacak insanların en çok korktuğu şey aşırtma ve İstanbul’da her sokakta 2-3 tane var. Evimin arka sokağından geçemiyorum çünkü aşırtmaya arabamın altı sürtüyor. İnsanların en büyük korkusu aşırtmalar, hızdan veya başka bir arabadan bir şeyden korkmuyorum tek korktuğum şey aşırtma birde Şahin Tofaşlar =)
Modifiye Ruhu: Aracınızla başınıza gelmiş kaza veya benzeri bir şey var mı?
Şah: Arabamı aldığım ilk gün 200KM/H a yakın bir hızla gidiyorum. Birden arkada bir şeylerin ters gittiğini hissettim. Otobandayım kenara çektim. Baktım arka tekerim yarılmış, arka sağ tekerim yoktu. Orada stepneyi taktım (okuyuculaın burda hadi leyyynnn dediğini duyar gibiyim ama beni tanımıyolar) yoluma devam ettim. Tamirciye gittim benim arabanın lastiği yoktu 1 gün sonra getirdiler.
Modifiye Ruhu: Arabanızla nasıl zorluklar yaşıyorsunuz?
Şah: Arabanın en büyük zorluklarından biri yolda giderken herkesin yarışmak istemesi, yolda durdurup markasını sormaları ve üçüncüsü Tofaş ve Şahin, Doblo terörü. Tofaş ve Şahinle uğraşmaktan çok yoruldum. Yarışmak isteyenlere arabamın yanındaki Z leri gösterip takip et bakalım diyorum ve basıp gidiyorum. Herkesin resmini çekmesi, kadınların ayy aşık oldum demeleri, arabanın içindeki yakışıklı erkeği aramaları büyük zorluk.
Modifiye Ruhu: Bundan sonra ne almayı düşünüyorsunuz? 350Z’den sonra ne almayı düşünüyorsunuz? Subaru Impreza, Mitsubishi Evo ?
Şah: Bundan 10 yıl önceki arabam Subaru Imprezaydı. Ben bu arabayı acaba kendime bir araba alsaydım diye almadım. S2000 ler hoşuma gidiyordu. 4 tane alabileceğim S2000 vardı 4 ‘ünüde gezdim S2000 ‘i beğenmedim. 1 ay geçti üzerinden 350Z çok güçlü bir arabaydı acaba bulur muyum diye düşündüm. Araştırdım 7 tane buldum. 4 ü şehir dışındaydı. 3’ü istanbul’ daydı. 1 i kazalıydı geriye 2 tane kalmıştı. Birisi satmadı zaten bunu görmeye gittiğim pazarlık 1 hafta sürdü.. Meslek icabı çok acıklı pazarlık yaparım. Herşey sütlimandı satın aldım.
Modifiye Ruhu: Bundan sonra ne olacak ?
Şah : Bundan sonrakini de bir gün aklıma esecek dur bir şu arabaya bakayım dicem. Paşam Sezer’i arıcam. Sezer satalım bunu dicem. Gidicem ve alıcam.
Modifiye Ruhu: Saab 9-3 cabrio olabilir mi ?
Şah : Seni hayal kırıklığına uğratacağım ama asla olacağını zannetmiyorum.
Modifiye Ruhu: Neden ?
Şah : Güvendiğim bir teknoloji değil, tanıdığım bir teknoloji değil, parçası pahalı olan bir araç, teknik servisi çok pahalı olan bir araç. Belli noktalara gitmek zorundasınız çok insanın anladığı bir teknoloji değil. O yüzden almam. Ben bağımlılıktan nefret ederim.Bağımsızlık benim karakterimdir diyen bir Ata’ya sahibim ne de olsaJ. Şu anda ben bir Nissan’ı istediğim her yerde yaptırabilirim fakat bir Saab ‘ı istediğim her yerde yaptıramam. Ben bağımsızlığa inanan bir insanım.
Modifiye Ruhu: BMW’yi düşünüyor musunuz?
Şah: Asla
Modifiye Ruhu: Mercedes?
Şah : Mercedes in C serisi hoşuma gidiyor ama sadece hoşuma gidiyor
Modifiye Ruhu: Farkındalık yaratmak mı önemli. Benim düşüncem sokakta hiçbir zaman gözükmeyen insanların baktığında aa bunun markası neymiş demesi benim için idealdir. Mercedes BMW’ yi belediye bedavadan dağıtmış gibi.
Şah : Evet gerçekten. Şöyle ki adam gecekonduda oturuyor ama altında BMW. Varoşa gidin o kadar çok BMW Mercedes görürsünüz ki şaşırırsınız.. O yüzden BMW Mercedes almak bana göre fark yaratan insan işi değil. Belli bir tarzı olan adam işi değil. Babamın da iki BMW si vardı hiçbir zaman kontağına basmadım. Tarzım değil.
Ben bu arabayı bir cumartesi günü üstünü açıp 200 ü görüp sırtımı koltuğa ittirip biraz keyif almak için aldım. Belki bana bu keyfi verecek bir sürü Mercedes bir sürü BMW var. Ama durup yanında fotoğraf çekilecek, alkış alacak, polislerin durdurup markası nedir acaba dediği bir tane Nissan’ım var.
Modifiye Ruhu: Peki iş arkadaşlarınız nasıl karşılıyor bu durumu?
Şah : Karşılamaları gereken bir durum göremedim.
Modifiye Ruhu: İlk aldığında ne düşündüler?
Şah : Bu kadın amma çok götürüyor demişlerdir =)
Modifiye Ruhu: İş yerinizde plazada aracınız hakkında konuşan var mı?
Şah : Herkes aracım hakkında konuşuyor. Evimi bırakın sokağımdaki ve semtimdeki herkes. İş yerim bir plaza ve plazada ki 3000 kişide konuşuyor. Size bir şey anlatayım mesela. geçen günü hiç gitmediğim bir restorana öbür aracımla oğlumla gittim. Vale dedi ki keşke öbür arabanızda gelseydiniz. Bir kere olsun o aracı ağırlamak isterdim dedi. Yani bu vale hiç gitmediğim bir restoranın valesi. benim o arabamı biliyor ve beni tanıyor. Bu bir arabanın nasıl bir marka, nasıl bir etiket olduğunu gösteriyor. Ama bu beyaz haliyle aynı etki olmayacağından sizi temin ederim.
Modifiye Ruhu: Evet bu konuda haklısınız. Hatta sizinle tanışmadan önce internet ortamında ve Facebook gibi sitelerde aracınızın hangi semtlerde görüldüğünü yazanlar vardı. Gerçekten inanılmaz bir duygu.
Modifiye Ruhu: Peki Nissan’ın bir lakabı varmı ?
Şah : Evet Fairlady. Bu arabaya Amerikalılar ateş çıkararak gittiği için Fairlady lakabını takmışlar.
Modifiye Ruhu: Başınıza gelen komik bir olay var mı?
Şah : Mecidiyeköy’de gidiyorum. Çok ağır ağır ilerliyor trafik. Polis arabasının teki sirenleri çalarak bana doğru geliyor geliyor. Korktum ne oldu acaba diye.. Sonra geldi yanımda durdu. Camımı indirdim. Bende bir sorun mu var dedim. Arabanın markasını anlayamadık acaba arabanın markası nedir merakımızdan geldik dedi. Ödümü kopardınız memur bey dedim =)
Modifiye Ruhu: Aracınızın tüm özelliklerini kullanabiliyor musunuz ?
Şah : Hayır tüm özelliklerini kullanamıyorum. Mesela bugün bir arkadaşım bindi aracıma. Dedi ki koltuk ısıtmalar çalışıyor. Hayır dedim ben açmadım koltuk ısıtmayı. Koltuk ısıtmanın tuşunu arıyoruz =) Onu bile yeni keşfediyorum. Aracımı yeni aldığımdan dolayı yavaş yavaş öğrencez.
Modifiye Ruhu: Aracınıza modifikasyon olarak ne yapacaksınız?
Şah : Jantlarını değiştirmeyi düşünüyorum. Ofsetli bir tane jant beğendim ama düşünüyorum şu anda. Ayrıca döşemelerini fuşya gri deri yaptıracağım. Bazı motor modifikasyon işlemleri de yaptıracağım ama şimdilik sürpriz olsun.
Modifiye Ruhu: Kışa yönelik kullanacak mısınız aracınızı? Yani kış lastiği takıp kullanacak mısınız? Kış hazırlığınız var mı? Kış boyunca yatacak mı aracınız? Yavaş yavaş kışa gelmeye başladık ve kış lastiği takma zorunluğu var.
Şah : Bu soruyu sorduğunuzdan anladığım kadarıyla zaten bildiğim kadarıyla Ankara’da oturuyorsunuz. Biz İstanbul da İstanbullular olarak kış lastiğini çok zor takarız. Bizde kar bile yağmaz. Bir hafta sonu belki kar görürüz. Benim kış lastiği efsanem yok diğer aracımda da kış lastiği yok. Dört mevsim kullanıyorum.
Modifiye Ruhu: Aracınızı bir yere bıraktığınızda huzurlu oluyor musunuz? Aracınızla özdeşleşmiş olarak görüyoruz sizi.
Şah : Arabam evin otoparkına girmiyor. İş yerinin otoparkına da girmiyor. Hiç bugüne kadar endişe etmedim. Sokağımı mahallemi güvenli buluyorum. Geçen günü çok kötü bir yere park etmiştim evimin önünde. Arabamı evden izliyorum üstten yanından geçen arabalar gaz fren gaz fren şeklinde geçiyorlardı. Bu arabaya dokunursak başımıza bir şey gelir korkusu var. Herkes özen gösteriyor. Sadece taksiciler sorun yapıyor. Sadece taksiciler çok önüme kırıyor. Sende o var ama altımdakiyle ben neler yaparım gibisinden hareketler yapıyorlar. Arabamın çalınma riski çok az.. Gittiği heryerde damgalı gibi. İnanır mısınız Bursa’ya modifiye fuarına yolladım aracı, Yalova’dan telefon geldi. Senin araç burda ama içinde bi adam oturuyor diye. Çalınma değil korktuğum ama çizerler belki diye düşünmedim değil..
Modifiye Ruhu: 350Z’nin aynalarında ki kelepçe dikkatimi çekti. Bu kelepçelerin bir anlamı var mı ?
Şah : Bu kelepçeler bağlı değil açık. Hiç birşeyin bu aracı tutsak edemeyeceği anlamına geliyor.
Modifiye Ruhu : ŞAH bize bu kadar değerli vaktinizi ayırdığınız için öncelikle çok teşekkür ederim. Bir kadın olarak yaptığınız modifikasyon işleminde başta İstanbul olmak üzere Türkiye ve ardından birçok ülkede konuşulmayı başarmak büyük bir başarı. Diğer modifiye projelerinizi merakla bekliyor aracınızı kazasız belasız kullanmanızı diliyorum.
Şah: Bende Modifiye Ruhu’na başarılarının devamını diliyor teşekkür ediyorum.
.”’ Bu arabada beyazın saflığı olamaz. Bu araba hoyrat. Bu araba arsız. Kontrol edilemez atlara sahip. Bu arabaya beyazın saflığı olmaz. Fairlady zaten adı (Ateşli kadın).. Ev hanımı yada gelinlik hayalleri kuran bir genç kız değil bu araba. Uçuk bir şey bunun uçuk bir rengi uçuk bir tarzı var.”’
Busun Olum sen!!
Eline sağlık çok güzel olmuş sayın röportajcı:) Şimdi okuyunca ya burda nasıl şunu dememişim şurda neden çok konuşmuşum dedim:) ama çok güzel..
Rica ederim Şah 🙂 Diğer modifiye projelerinde görüşmek dileğiyle
Super 350Z super girl…
Thank you friend 😉